HAK-İŞ Başkanı Arslan: " Teklifin bir an evvel verilmesi için dün görüşmeler yapıldı"
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerine ilişkin, "Teklifin bir an evvel...

15 Mayıs 2025 - 15:15 - Güncelleme: 15 Mayıs 2025 - 15:16
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerine ilişkin, "Teklifin bir an evvel verilmesi için dün görüşmeler yapıldı. Sayın Bakan'la koordinasyon kurulu üyelerimiz bu görüşmelerin sonucunda yarın için bir toplantı olacağı hususu bize de geldi" dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyonunun Cezayir İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTA) ile gerçekleştirdiği 'Filistin ile Ortak Dayanışma İşbirliği Protokolü' İmza törenine katıldı. Program çerçevesinde Filistin ile İsrail arasındaki olaylarda Filistin halkının yaşadığı sıkıntılar ve bu sıkıntıların ulusal ve uluslararası kamuoyuna aktarılması ele alındı.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Arslan, HAK-İŞ olarak Filistin'deki işgalin Filistin topraklarında yaşanan katliamların, sürgünlerin kuruluşlarından beri karşısında durduklarını belirtti.
Arslan, 7 Ekim'de başlayan çatışmaların ardından Türkiye'de ilk kez HAK-İŞ bünyesinde Filistin ve Kudüs'ü Destekleme Komitesi kurulduğunu anımsattı.
"HAK-İŞ, Filistin'le ilgili duyarlılığın arttırılması için büyük gayret içerisinde olmuştur"
HAK-İŞ olarak 4 yıl süreyle Uluslararası Filistin ve Kudüs'ü Destekleme Sendikalar Birliği'nin başkanlığını yürüttüklerini kaydeden Arslan, "O dönemde gerek ülkemizde gerekse değişik ülkelerde Filistin konusunu gündemde tutmaya devam ettik. Bütün bu faaliyetlerimizin içerisinde ülkemizde HAK-İŞ, belli bölgelerde yine Filistin'le ilgili duyarlılığın arttırılması Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların durdurulması Aksa'nın işgalinin ve Aksa'nın Müslümanların ziyaretine kapatılmasına karşı büyük bir çaba ve gayret içerisinde olmuştur" açıklamasında bulundu.
"HAK-İŞ olarak nefesimiz yettiği müddetçe katliamlara karşı mücadeleyi devam ettireceğiz"
Arslan, İsrail'in bir an evvel hesap vermesi, katliamların durdurulması ve ateşkesin yeniden sağlanarak Filistin'de kalıcı bir barışın sağlanması konusunda çabalarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade ederek, şu ifadeleri kulandı:
"Bugün UGTA başkanıyla imzalayacağımız Filistin deklarasyonunda bunun daha geniş bir şekilde ifadesini bulacaksınız. Biz konfederasyonumuz HAK-İŞ olarak sesimiz çıktığı sürece nefesimiz yettiği müddetçe bu katliamlara karşı bu gerçekten insanlığın gözü önünde yapılan soykırıma karşı sonuna kadar devam ettireceğiz. Mücadelemizi engellemek isteyenlere karşı daha da güçlü ses vermeye devam edeceğiz. UGTA'yla birlikte ülkemize gelip ikili işbirliği anlaşmalarıyla Filistin Deklarasyonu'nu imzalayan ülke sendikalarına da ayrıca teşekkür ediyorum. Güney Afrika'dan Balkanlar'a Arnavutluk'a kadar pek çok ülkedeki sendikacı kardeşlerimizle ortak deklarasyonları yayınlayarak daha sonra da bunu inşallah bir bütün olarak ülkemizde daha geniş bir ortak çalışmayı da HAK-İŞ olarak gerçekleştirme umuduyla bugün bu toplantımızla Filistin'e desteğimizi bir kez daha ifade etmek imkanımız oldu."
"En kısa zamanda Cezayir'de bu çalışmaların ikinci aşamasını gerçekleştirme umudunu taşımaktayız"
HAK-İŞ ve UGTA arasında köklü bir iş birliğini de temellendirmek istediklerini söyleyen Arslan, yapılacak işbirliğinin iki ülke çalışanları ve sendikaları için de güzel ve başarılı çalışmalara vesile olmasını temennisinde bulundu. Arslan, "En kısa zamanda inşallah bu birlikteliğimizin bir sembolü olarak Cezayir'de de bu çalışmaların ikinci aşamasını gerçekleştirme umudunu taşımaktayız. Sendikalarımız arasındaki ilişkileri geliştirmek, konfederasyonlar arasındaki ilişkileri her alanda olduğu gibi geliştirmek, üyesi bulunduğumuz Uluslararası (40:55) Sendikalar Konfederasyonu ve diğer bölgesel örgütlerde de iş birliğimizi devam ettireceğimizi ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"TÜHİS konfederasyonlarımıza ve koordinasyon kurulumuza bir teklif sunmadı"
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'ne ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşme müzakerelerinin Ocak ayından beri devam ettiğini hatırlattı.
Toplu Sözleşme Sürecinin tarafları olarak HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ Konfederasyonu'yla ortak yürütülen müzakerelerde HAK-İŞ'in de yaklaşık 400 bin üyesinin bulunduğunu söyleyen Arslan, "Bizim tarafımızdan işçiler tarafından biz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Çalışanlarımızın talepleri doğrultusunda pastaklarımızı hazırladık. Daha sonra ortak olarak taleplerimizi TÜHİS'e ve Bakanlığa sunduk. Görüşmelerde başladı ancak bugüne kadar maalesef görüşmelerde bizim arzu ettiğimiz sonuçlara henüz ulaşamadık. Hala TÜHİS konfederasyonlarımıza ve koordinasyon kurulumuza bir teklif sunmadı" açıklamasında bulundu.
"Teklifin bir an evvel verilmesi için dün görüşmeler yapıldı"
Arslan, çalışanların ciddi bir beklenti içerisinde olduğunun altını çizerek, "Bu müzakerelerin artık bir an evvel sona ermesi çalışanların ve konfederasyonlarımızın taleplerinin dikkate alınarak Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün bir an evvel sonuçlanmasını istiyoruz. Teklifin bir an evvel verilmesi için dün görüşmeler yapıldı. Sayın Bakan'la koordinasyon kurulu üyelerimiz bu görüşmelerin sonucunda yarın için bir toplantı olacağı hususu bize de geldi. Umarım yarın TÜHİS'te yapılacak toplantıda teklifler kamuoyuyla bizlerle paylaşılır ve bu konuda yeni bir aşamaya geçilmiş olur" diye konuştu.
"Taleplerimizi karşılayacak bir teklifle bize gelmelerini umut ediyoruz"
Arslan, görüşmeleri HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ olarak beraber yürüttüklerini anımsatarak, "Ortak yürüttüğümüz projelerde geçtiğimiz yıllarda da başarılı toplu sözleşmelere imza attık. Bu seferde yaşadığımız zorluklar yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve benzeri sorunlardan dolayı çalışanların mağduriyetleri yükseldi, talepleri de yükseldi. Bu doğrultuda hükümetimizin Bakan'ın mutlaka kısa zamanda bizim taleplerimizi karşılayacak bir teklifle bize gelmelerini ve bu işi sonuçlandırmayı umut ediyoruz. Buradaki çağrılarımız bütün çalışanlarımızın bu konudaki çabalarımızın mücadelemizin onların ekmeğini daha da büyütmek onların sosyal ekonomik ihtiyaçlarını daha da geliştirme konusundadır" şeklinde konuştu.
"İstediğimiz teklif gelirse amacımız bir an evvel toplu iş sözleşmesini sonuçlandırmak"
Bize gelen bilgiler yarın bir toplantı yapılacağı ama bu toplantı yarın değil de bir gün sonra olur veya bugün olur. Bizim için esas olan TÜHİS'in tekliflerini bize sunmasıdır. Bu teklifleri sunarken de bizim taleplerimizi karşılayacak bir teklif istiyoruz, bekliyoruz. Eğer onlar gerçekleştirirse tabii ki amacımız bir an evvel toplu iş sözleşmesini sonuçlandırmak. Ama bu taleplerimizin karşılanmasıyla ilgili bir konu. Sonuçta nihai kararı çalışanlarımız verecek. Biz çalışanlarımızın bizden talep ettiği teklifleri taslaklara koyduk ve hükümetimizden, kamudan, TÜHİS'ten bu taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz. Bu taleplerimizin karşılanması için de iki konfederasyon ortak hareket ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından program UGTA Başkanı Amar Takdjout ve HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, ortak bildirgeyi imzalamasıyla son buldu.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyonunun Cezayir İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTA) ile gerçekleştirdiği 'Filistin ile Ortak Dayanışma İşbirliği Protokolü' İmza törenine katıldı. Program çerçevesinde Filistin ile İsrail arasındaki olaylarda Filistin halkının yaşadığı sıkıntılar ve bu sıkıntıların ulusal ve uluslararası kamuoyuna aktarılması ele alındı.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Arslan, HAK-İŞ olarak Filistin'deki işgalin Filistin topraklarında yaşanan katliamların, sürgünlerin kuruluşlarından beri karşısında durduklarını belirtti.
Arslan, 7 Ekim'de başlayan çatışmaların ardından Türkiye'de ilk kez HAK-İŞ bünyesinde Filistin ve Kudüs'ü Destekleme Komitesi kurulduğunu anımsattı.
"HAK-İŞ, Filistin'le ilgili duyarlılığın arttırılması için büyük gayret içerisinde olmuştur"
HAK-İŞ olarak 4 yıl süreyle Uluslararası Filistin ve Kudüs'ü Destekleme Sendikalar Birliği'nin başkanlığını yürüttüklerini kaydeden Arslan, "O dönemde gerek ülkemizde gerekse değişik ülkelerde Filistin konusunu gündemde tutmaya devam ettik. Bütün bu faaliyetlerimizin içerisinde ülkemizde HAK-İŞ, belli bölgelerde yine Filistin'le ilgili duyarlılığın arttırılması Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların durdurulması Aksa'nın işgalinin ve Aksa'nın Müslümanların ziyaretine kapatılmasına karşı büyük bir çaba ve gayret içerisinde olmuştur" açıklamasında bulundu.
"HAK-İŞ olarak nefesimiz yettiği müddetçe katliamlara karşı mücadeleyi devam ettireceğiz"
Arslan, İsrail'in bir an evvel hesap vermesi, katliamların durdurulması ve ateşkesin yeniden sağlanarak Filistin'de kalıcı bir barışın sağlanması konusunda çabalarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade ederek, şu ifadeleri kulandı:
"Bugün UGTA başkanıyla imzalayacağımız Filistin deklarasyonunda bunun daha geniş bir şekilde ifadesini bulacaksınız. Biz konfederasyonumuz HAK-İŞ olarak sesimiz çıktığı sürece nefesimiz yettiği müddetçe bu katliamlara karşı bu gerçekten insanlığın gözü önünde yapılan soykırıma karşı sonuna kadar devam ettireceğiz. Mücadelemizi engellemek isteyenlere karşı daha da güçlü ses vermeye devam edeceğiz. UGTA'yla birlikte ülkemize gelip ikili işbirliği anlaşmalarıyla Filistin Deklarasyonu'nu imzalayan ülke sendikalarına da ayrıca teşekkür ediyorum. Güney Afrika'dan Balkanlar'a Arnavutluk'a kadar pek çok ülkedeki sendikacı kardeşlerimizle ortak deklarasyonları yayınlayarak daha sonra da bunu inşallah bir bütün olarak ülkemizde daha geniş bir ortak çalışmayı da HAK-İŞ olarak gerçekleştirme umuduyla bugün bu toplantımızla Filistin'e desteğimizi bir kez daha ifade etmek imkanımız oldu."
"En kısa zamanda Cezayir'de bu çalışmaların ikinci aşamasını gerçekleştirme umudunu taşımaktayız"
HAK-İŞ ve UGTA arasında köklü bir iş birliğini de temellendirmek istediklerini söyleyen Arslan, yapılacak işbirliğinin iki ülke çalışanları ve sendikaları için de güzel ve başarılı çalışmalara vesile olmasını temennisinde bulundu. Arslan, "En kısa zamanda inşallah bu birlikteliğimizin bir sembolü olarak Cezayir'de de bu çalışmaların ikinci aşamasını gerçekleştirme umudunu taşımaktayız. Sendikalarımız arasındaki ilişkileri geliştirmek, konfederasyonlar arasındaki ilişkileri her alanda olduğu gibi geliştirmek, üyesi bulunduğumuz Uluslararası (40:55) Sendikalar Konfederasyonu ve diğer bölgesel örgütlerde de iş birliğimizi devam ettireceğimizi ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"TÜHİS konfederasyonlarımıza ve koordinasyon kurulumuza bir teklif sunmadı"
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'ne ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşme müzakerelerinin Ocak ayından beri devam ettiğini hatırlattı.
Toplu Sözleşme Sürecinin tarafları olarak HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ Konfederasyonu'yla ortak yürütülen müzakerelerde HAK-İŞ'in de yaklaşık 400 bin üyesinin bulunduğunu söyleyen Arslan, "Bizim tarafımızdan işçiler tarafından biz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Çalışanlarımızın talepleri doğrultusunda pastaklarımızı hazırladık. Daha sonra ortak olarak taleplerimizi TÜHİS'e ve Bakanlığa sunduk. Görüşmelerde başladı ancak bugüne kadar maalesef görüşmelerde bizim arzu ettiğimiz sonuçlara henüz ulaşamadık. Hala TÜHİS konfederasyonlarımıza ve koordinasyon kurulumuza bir teklif sunmadı" açıklamasında bulundu.
"Teklifin bir an evvel verilmesi için dün görüşmeler yapıldı"
Arslan, çalışanların ciddi bir beklenti içerisinde olduğunun altını çizerek, "Bu müzakerelerin artık bir an evvel sona ermesi çalışanların ve konfederasyonlarımızın taleplerinin dikkate alınarak Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün bir an evvel sonuçlanmasını istiyoruz. Teklifin bir an evvel verilmesi için dün görüşmeler yapıldı. Sayın Bakan'la koordinasyon kurulu üyelerimiz bu görüşmelerin sonucunda yarın için bir toplantı olacağı hususu bize de geldi. Umarım yarın TÜHİS'te yapılacak toplantıda teklifler kamuoyuyla bizlerle paylaşılır ve bu konuda yeni bir aşamaya geçilmiş olur" diye konuştu.
"Taleplerimizi karşılayacak bir teklifle bize gelmelerini umut ediyoruz"
Arslan, görüşmeleri HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ olarak beraber yürüttüklerini anımsatarak, "Ortak yürüttüğümüz projelerde geçtiğimiz yıllarda da başarılı toplu sözleşmelere imza attık. Bu seferde yaşadığımız zorluklar yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve benzeri sorunlardan dolayı çalışanların mağduriyetleri yükseldi, talepleri de yükseldi. Bu doğrultuda hükümetimizin Bakan'ın mutlaka kısa zamanda bizim taleplerimizi karşılayacak bir teklifle bize gelmelerini ve bu işi sonuçlandırmayı umut ediyoruz. Buradaki çağrılarımız bütün çalışanlarımızın bu konudaki çabalarımızın mücadelemizin onların ekmeğini daha da büyütmek onların sosyal ekonomik ihtiyaçlarını daha da geliştirme konusundadır" şeklinde konuştu.
"İstediğimiz teklif gelirse amacımız bir an evvel toplu iş sözleşmesini sonuçlandırmak"
Bize gelen bilgiler yarın bir toplantı yapılacağı ama bu toplantı yarın değil de bir gün sonra olur veya bugün olur. Bizim için esas olan TÜHİS'in tekliflerini bize sunmasıdır. Bu teklifleri sunarken de bizim taleplerimizi karşılayacak bir teklif istiyoruz, bekliyoruz. Eğer onlar gerçekleştirirse tabii ki amacımız bir an evvel toplu iş sözleşmesini sonuçlandırmak. Ama bu taleplerimizin karşılanmasıyla ilgili bir konu. Sonuçta nihai kararı çalışanlarımız verecek. Biz çalışanlarımızın bizden talep ettiği teklifleri taslaklara koyduk ve hükümetimizden, kamudan, TÜHİS'ten bu taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz. Bu taleplerimizin karşılanması için de iki konfederasyon ortak hareket ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından program UGTA Başkanı Amar Takdjout ve HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, ortak bildirgeyi imzalamasıyla son buldu.
YORUMLAR